5 Mart 2014 Çarşamba

Kurt Seyit ve Şura'yı seyrederim, çünkü...

Hepsi birbirine benzeyen, entrikalı, havuz başı partili, zengin hayatlardaki çıkar ilişkilerine dayalı dizilerden bıkmamış mıydık?

Sizi bilmem ama ben bıkmıştım. Masal izlemek istiyordum biraz da.. Kurt Seyit ve Şura imdadıma yetişti.


iyi dizi


Ben bu diziyi kar altındaki masalsı Moskova görüntüleri, dönemin müthiş elbiseleri, harika saçları ve makyajları ile zarif kadınları için; müthiş dansları, müthiş dekorasyonlu evleri için seyrederim..

Şimdiye kadar hiçbir dizide bu kadar arka planlara takılıp kalmamıştım. O tarihi mekanların ihtişamı, kar altında masal şatolarını andıran Moskova binaları, kadınların elbiseleri gerçekten de müthişti!

Hikaye aşk hikayesi, aslında hikayenin pek de önemi yok bu saatten sonra benim içim. Güzel görüntüler karşısında cidden büyülendim.Sanat yönetmeni Nilgün Nalçacı'yı bu nedenle ayrıca tebrik etmek isterim.

Kıvanç Tatlıtuğ ve Farah Zeynep Abdullah da gayet başarılı oynuyorlardı, ilk bölümün acemiliğini hissetmedim.

Demem o ki, umarım sonraki bölümlerde zaman doldurmak için yavaş sahneler artıp dizinin temposunu düşürmezler. Bu şekliyle devam ederse ben bu diziyi izlerim arkadaş, sırf 1915 leri hayal etmek için izlerim hem de..

Şu fragmanı izleyince siz de bana hak vereceksiniz: